dünyadan vob trendleri

Vadeli İşlemlerde Dünya Trendleri ve VOB
2009 yılının ilk çeyreği biterken uluslararası Vadeli İşlemler Sektörü Derneği (Futures Industry Association) nihai 2008 sonuçlarını da yayımladı. Küresel krizin etkileriyle sektörün büyüme hızı daha evvelki yıllara nazaran yavaşladı ama 2008 yılında sektör yüzde 13,7 gibi saygıdeğer bir büyüme oranını yakaladı.

Küresel krizle birlikte başta Lehman gibi büyük oyuncuların yıkılması ve hedge fonlarından itfaların hızlanması nedeniyle faiz oranına dayalı işlemlerde azalma oldu ama emtiaları ve hisse senetlerini dayanak varlık olarak alan sözleşmelerde işlemler etkileyici bir biçimde arttı. Endeks sözleşmelerinin işlem hacmi yüzde 18 artarken, özellikle bireysel vadeli hisse senetleri (single stock futures) işlem hacmindeki yüzde 25,2 artış dikkat çekti.

VOB, 2008'in yıldız borsalarından bir tanesiydi. Yüzde 119 gibi bir işlem hacmi artışıyla dünya sıralamasında 28'inciliğe yükselirken en hızlı büyüyen dört borsadan biri oldu. Yurtiçinde farkındalık, eğitim düzeyi ve katılım artarken ABD'li bireysel ve kurumsal yatırımcıların VOB'da işlem yapmasının önünü açmak için ABD'nin düzenleyici otoritesi CFTC'ye "No Action Letter" müracaatının yapılması; yabancı aracı kuruluşların pozisyon transferlerini kolaylaştıracak düzenlemeler üzerinde çalışılması; vadeli hisse senetleri işlemlerinin başlatılması için girişimlerin hızlanması; büyük ölçüde denetleme ve düzenlemeden muaf olduğu için ulusal düzeyde risk oluşturan perakende foreks işlemlerini borsa çatısı altına alma yolunda adımlar atılması için iradenin oluşması gibi gayet olumlu haberlere de şahit olduk.

Hem VOB'un kısa sürede gösterdiği büyüme ve hem de yukarıda sözü edilen bu gelişmeler elbette küçümsenemez. Ancak işler her zamanki gibi çok yavaş ilerliyor. Türev ürün işlemleri bugün dünyanın tartışmasız en büyük ticareti durumunda. Tüm dünya borsalarında işlem gören hisse senetlerinin yıllık işlem hacmi türev piyasalarda birkaç günde gerçekleşiveriyor. Tüm dünyada üretilen ürün ve hizmetlerinin değeri yine türev piyasaların iki günlük işlem hacmine ancak erişebiliyor. Üstelik sektörde değişim baş döndürücü bir hızda. Bu koşullarda her geçen gün, eğer yerel bir oyuncu olarak kalmayıp küresel arenada başa güreşen bir türev borsası olmak gibi daha yüksek bir çıta kovalanacaksa VOB'un aleyhine gelişiyor.

Ulusal kurumlarımızın kısır çekişmelerinden dolayı, yılın en etkileyici büyümesini gerçekleştiren bireysel vadeli hisse senedi işlemlerinin başlatılması bir yılan hikayesine döndü. Halbuki dünyada 2008 yılında işlem gören 17,7 milyar sözleşmenin üçte birini bireysel vadeli hisse senetleri oluşturdu. Yine, 17,7 milyar işlemin yarısından fazlası opsiyon sözleşmeleriyken biz sadece ileride bir gün VOB'da başlayacağından söz ediyoruz. 2008 yılında dünya borsalarında işlem gören altının miktarı 5,5 milyar onsa çıkarken, küresel altın piyasasının en önemli oyuncularından biri olan ülkemizin borsasındaki artış etkileyici olmasına rağmen miktar 70.000 onsa bile ulaşamadı. Tarım ve enerji ürünlerine dayalı ürünlerin işlem görebilmesi için koşullar bir türlü oluşmadı. Piyasa yapıcılığı ve lisanslı depolamacılık için girişimlerin sonucunu hâlâ göremiyoruz. Stopaj ve BSMV gibi unsurlar yük oluşturmaya devam ediyor. Tezgâh üstü türev oyuncularla VOB'un rekabet etmesi bundan sonra daha da güçleşecek. İşlem gören sözleşmelerde hacmin yüzde 98'inin hâlâ en yakın ayda yoğunlaşması VOB'a gelen kurumların ya istedikleri likiditeyi bulamadıklarını ya da VOB'u sadece kısa vadeli spekülatif amaçları için kullandıklarına işaret ediyor.

Bu eksikliklerin sadece VOB'un çaba ve girişimleriyle giderilmesini beklemek haksızlık olur. Bu yolda, maliye, düzenleyici otorite, kurumsal yatırımcılar, bankalar, diğer borsa ve kurumlarımız yakın bir gelecekte taraf olan herkesin menfaatine olacak olan işbirliği iradesini oluşturmalılar. İş bunlarla da bitmeyecek. Eksikliklerin teker teker ele alınılması, sorunların yavaş yavaş halledilmesi miyopik olacaktır. VOB'un uluslararası arenada da büyük oyuncu olmasını sağlayacak vizyonun da yapılandırılması gerekir.

2008 yılı sektörde müthiş bir birleşme furyasına sahne oldu. Bu birleşmelerin arkasındaki en büyük itici güç rekabet avantajına sahip olma uğraşıydı. Avustralya'nın iki büyük borsası birleşti. Brezilya'nın iki büyük borsası birleşti. Şikago'nun iki büyük borsası birleşti. Dünyanın yegane iki iklim ürünleri borsası birleşti. Dünyanın en büyük üç borsası (CME, CBOT ve NYMEX) birleşti. Avrupa'nın en büyük borsası Eurex ve küresel işlem hacminin yüzde 6'sını gerçekleştiren International Securities Exchange birleşti. Küresel enerji piyasasının yarısından fazlasına sahip olan ICE Avrupa, ICE ABD ve ICE Kanada birleşti. Philadelphia Borsası, Nasdaq ve İskandinav devi OMX birleştiler. Avrupa'nın ikinci büyük borsası LIFFE, bir dizi Avrupa ulusal borsası ve American Stock Exchange ile birleşip NYSE ile işbirliğine gitti.

Elbette birleşmek için birleşilmez. Elbette birleşmenin hem VOB'a hem de ulusal piyasalarımıza önemli katkısı olması gerekir. Ne var ki, küresel piyasalarla entegre olmak ve bu piyasalarda önemli bir oyuncu olmak eğer amaç olacaksa bu yolda gittikçe geç kalındığını görmezlikten gelemeyiz. Yukarıda sıraladığım bu birleşmelerin acaba neden gerçekleştiğini anlamaya çalışırken bizim borsalarımızın bırakın işbirliğini, sadece bir ürün gamı yüzünden çatıştığını görmek sektörü üzüyor.

Kaynak : Ali Perşembe 08.04.2009

Bu blogdaki popüler yayınlar

viop açık pozisyon sayısı

BİLANÇO OKUMA